29 Haziran 2015 Pazartesi
GÜNÜN HIZLI GELİŞEN HAFTAYA YANSIMASI
Ülkemizin Şu an içinde bulunduğu durum,Doğuda savaş batıda ekonomik krizle boğuşan Yunan toprakları arasındaki köprüde sağlam durma mücadelesidir. Hükümet kurulma aşaması bu yoğun trafikte, geçmiş hükümetin alacağı kararların sorgulanmaması açısından yeminli meclisin kuracağı tüm partilerin uzlaştığı komisyonları işleterek, gerek iç gerekse dış siyaset kararlarında ulusal mütebakatın sağlanacağı bir yapıyı koruma görüntüsü çizmesi olacaktır. Salı günü itibarı ile Meclis başkan İlk tur seçimlerinin hızlı sonuçlanması bu fırtınalı havanın ortasında alınacak kararlarda meclisin hızlı işlemesini de sağlayacaktır.Doğu,Güneydoğu sınırımızda savaş bütün hızı ile devam ederken tüm etnik ve siyasi guruplar kendi menfaatleri yönünde pozisyon alma adına ,sınırımızın 900 Km olan uzantısının hiçte kolay denetlenemeyeceğini göstermektedir. Bu gerçeğin ışığında coğrafi yapı oluşturan bu sınır zorluğu gösteren bölgeler dışı yerleşimlerin ve düzlük alanların kolay aşılabileceği alanlarda alınacak askeri tedbirler yetersiz kalabilir. Bu amaca uygun güvenlikli bölge oluşturma isteğimiz bu anlamda makul bir çözüm gibi, gözükse bile ,uluslararası güçler ve Bilhassa Nato gözünde meşru hale gelecek kulis desteklere ihtiyaç göstermektedir.Yunanistan bölgesinin 30.Haziran salı günü itibarı ile almaya çalıştığı banka kapatma ,sadece 60 Euro günlük para vere bilme limitli bankamatikleri ayakta tutarak günlük yaşamı sıfırlama ma adına aldığı kararın etkileri bile, Doların hareketini yukarı taşırken,Alınacak bir askeri operasyonun ekonomiyi ne hale getireceği ayrı bir tartışma ve üzerinde iyi düşünülmesi gerekli bir durumdur.
Temmuz ilk haftası bu anlamda kritik bir süreç olup iyi ve akılcı yönetilmesi gerekmektedir. Kurumlar arası uyumun ve kuvvetler ayrımının ne denli önemli olduğu, Cumhurbaşkanı makamının Tarafsızlığının bu gerçekler ışığında bu zor dönemde, Başkanlık sisteminden daha değerli bir yapıyı yönettiğini göstermesi ,her yönetici açısından düşünmesi ve konuyu bir defa daha yorumlamasını yapması gerekli bir sürecin başlangıcı da olacaktır.
SUYA YAZI YAZMAK
Suya yazma tekniği Hoca
Nasrettin'in göle maya çalma tekniği kadar eskidir. Sümerolog İlmiye Çığ
ifadesi ile hitit yazıtları içinde "Keçi başlı yılan kuyruklu sembollerin
ifade ettiği yılanın keçiyi suda taşınmasını sağlayan ortak hareketi ifade eden
bir durumdur." Kısacası yılan sokan ama keçi tos atan hayvan olmaları
sebebi ile ortalama 140 kişilik gruplar içinde bir denge unsuru. Tıpkı milletvekili oranı gibi
olmadığı takdirde çoklu koalisyon durumunu yaratır. Grruplara parçala yönet
tekniği uygulanan durumlarda artan yılan oranı keçileri sokmakta azalan keçi
populasyonunun yaratacağı ortak sinerji kaybolmakta ve geleceğin umursamaz
toplumunu yaratmaktadır.Bu umursamazlık zaman içinde öyle bir hal almaktadır ki
,uyuşan bedenler kendilerinden geçip,bırak başka bedenleri kendilerini bile
tanımaz. Bu durumun adı "Peter Pan" kişilik olarak tıbbi litaratürde
yerini alır. Bu dönemi atlatmanın tek yolu sevgiden geçer.Sevgi önce kendine
saygı ,sonrası kolayca suya yazı yazsan bile kaybolmayan iç içe büyüyen
halkaları oluşturur. KEÇi Mehmet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)