18 Şubat 2015 Çarşamba

İnsan Olmak.
Yaşam üçgeni ; Doğmak,Çoğalmak ve Ölmek ,insan ve diğer tüm canlılar için vazgeçilmez üçlü .Bu üçlünün neresinde olursak  olalım , verilmiş aklın baskılı toplumsal girdileri içinde çoğalma içgüdüsünün ötesinde,  hayvana bizi en çok yaklaştıran duygunun  öldürmek olduğu gerçeği  yadsınamaz.İnsan ses çıkarmanın ötesine geçerek ,diğer canlılar ile iletişiminin  zamanla  konuşma , resmetme ve yazı  ile biriktirme ve geleceğe mesaj verebilme gelişimini gösterse de kendi gibi düşünmeyeni  dışlama ve bunu fiziki güç kullanarak sürdürebilme huyundan hiç vazgeçememiştir.Toplumların eğitim şart söylemlerindeki gerçeklilik payı önemini korusa da beklenmeyen bir anda eğitimlinin de o ince çizgiyi aştığı ,sözsel  kaba gücünü ,öldürme çizgisine taşıdığı görülmekte ,bu durumun ifadesi ‘’ Cinnet geçirdi ‘’ gibi klişe bir sözle  geçiştirilebilmektedir.
Tıbbın ,İnsanı diğer canlılardan hatta görünmeyen  mikro canlılardan koruma adına  savaş vermesi  bile insanın ,insandan göreceği zararı yok etmede yetersiz kalmaktadır.Dini  imgelerin ölüm sonrası yaşam üzerine kurguladıkları  Cennet,Cehennem kavramları   da  yaşamdaki günlük hırsları yok edememiş,dindar toplumlarda bile  insanın, insana zulmüne engel olamamıştır.Adalet duygusu önce ailede,sonra toplumda iyi bireyler olma adına eğitim ile gelişerek  büyür. Toplumu cinnet toplumu haline getiren  yönetenlerin yönetme biçimi aczlerinin kendilerini  ötekileştirme  adına yaptıkları hukuk bilmez uygulamaların sonucu , bireylerin kendilerini kontrol etme istekleri   yok olmakta, oto kontrolleri  hissizleşmektedir.
Adalet  terazisi ,İnsan denilen  akıllı hayvanın her iki omzuna yüklenmiş  İyilik ve kötülük kavramını  ayırt edebilmesinden  geçer. Bu kavramlar  toplum  adaleti ve bu dünya canlılarını sınırsız sevmek ve sevmemek arasında ince bir çizgide gelişir. Aile içi eğitimde bu sınır, çocuğa verilen değerin  sosyal statü içinde ne derece adaletli dağıtıldığı ve sevginin ne ölçüde iyiliği ,kötülük ten ayırt edici olduğudur. Temel  koşulsuz  iyi insan olmanın  ana kuralı  SEVGİDİR  , Okul eğitimi  bunun tamamlayıcısıdır.
 Bugün toplumumuzu  sarmış cinnet durakları, yakın coğrafi komşularımızın ,Atatürk ün Misakı Milli Sınırlarının ötesine geçmeme adına ‘’ Yurtta sulh,Cihanda sulh’’  ilkesini   unutturmayı  marifet sayan zihniyetin  insanlık dıramına dur deyişteki  yanlışlarının ülkenin dörtbir yanına saldığı zavallı durumda dilenen,fuhuşa zorlanan,açlık sınırında yaşayan mültecilerin gelecek yıllar içinde yaratacakları sorunların  toplumda açacağı yaraları göremeyişteki  aczleridir.
Yönetenlerin  yapacakları  en önemli  kanun , Hukuğun  Üstünlüğüdür. Hukuk için bu  üstün bireyleri  bulma yolu da   SEVGİDEN  geçer.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder