İnsan Olmak.
Yaşam üçgeni ; Doğmak,Çoğalmak ve Ölmek ,insan ve diğer tüm
canlılar için vazgeçilmez üçlü .Bu üçlünün neresinde olursak olalım , verilmiş aklın baskılı toplumsal
girdileri içinde çoğalma içgüdüsünün ötesinde,
hayvana bizi en çok yaklaştıran duygunun
öldürmek olduğu gerçeği yadsınamaz.İnsan
ses çıkarmanın ötesine geçerek ,diğer canlılar ile iletişiminin zamanla
konuşma , resmetme ve yazı ile
biriktirme ve geleceğe mesaj verebilme gelişimini gösterse de kendi gibi
düşünmeyeni dışlama ve bunu fiziki güç
kullanarak sürdürebilme huyundan hiç vazgeçememiştir.Toplumların eğitim şart
söylemlerindeki gerçeklilik payı önemini korusa da beklenmeyen bir anda
eğitimlinin de o ince çizgiyi aştığı ,sözsel
kaba gücünü ,öldürme çizgisine taşıdığı görülmekte ,bu durumun ifadesi
‘’ Cinnet geçirdi ‘’ gibi klişe bir sözle
geçiştirilebilmektedir.
Tıbbın ,İnsanı diğer canlılardan hatta görünmeyen mikro canlılardan koruma adına savaş vermesi
bile insanın ,insandan göreceği zararı yok etmede yetersiz kalmaktadır.Dini
imgelerin ölüm sonrası yaşam üzerine
kurguladıkları Cennet,Cehennem
kavramları da yaşamdaki günlük hırsları yok edememiş,dindar
toplumlarda bile insanın, insana zulmüne
engel olamamıştır.Adalet duygusu önce ailede,sonra toplumda iyi bireyler olma
adına eğitim ile gelişerek büyür.
Toplumu cinnet toplumu haline getiren
yönetenlerin yönetme biçimi aczlerinin kendilerini ötekileştirme
adına yaptıkları hukuk bilmez uygulamaların sonucu , bireylerin
kendilerini kontrol etme istekleri yok
olmakta, oto kontrolleri
hissizleşmektedir.
Adalet terazisi
,İnsan denilen akıllı hayvanın her iki
omzuna yüklenmiş İyilik ve kötülük
kavramını ayırt edebilmesinden geçer. Bu kavramlar toplum
adaleti ve bu dünya canlılarını sınırsız sevmek ve sevmemek arasında
ince bir çizgide gelişir. Aile içi eğitimde bu sınır, çocuğa verilen
değerin sosyal statü içinde ne derece
adaletli dağıtıldığı ve sevginin ne ölçüde iyiliği ,kötülük ten ayırt edici
olduğudur. Temel koşulsuz iyi insan olmanın ana kuralı
SEVGİDİR , Okul eğitimi bunun tamamlayıcısıdır.
Bugün
toplumumuzu sarmış cinnet durakları,
yakın coğrafi komşularımızın ,Atatürk ün Misakı Milli Sınırlarının ötesine
geçmeme adına ‘’ Yurtta sulh,Cihanda sulh’’
ilkesini unutturmayı marifet sayan zihniyetin insanlık dıramına dur deyişteki yanlışlarının ülkenin dörtbir yanına saldığı
zavallı durumda dilenen,fuhuşa zorlanan,açlık sınırında yaşayan mültecilerin
gelecek yıllar içinde yaratacakları sorunların
toplumda açacağı yaraları göremeyişteki
aczleridir.
Yönetenlerin
yapacakları en önemli kanun , Hukuğun Üstünlüğüdür. Hukuk için bu üstün bireyleri bulma yolu da SEVGİDEN
geçer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder