19 Şubat 2015 Perşembe

Nasıl bir tekne istiyorum

İnsanoğlunun Doğayla verdiği mücadelede denizcilik en önemli araç olmuştur. Kıtaların keşfi,bilginin transferi  bugünün bilgisayar çağının tuşların hızı gibi anı yakalama kolaylığını, uzun süre deniz yollarını hızlı  kullanmakta başaran ulusların üstünlüğüyle  geçmiştir. Kuralları ,amacı doğru koyan ve seçimlerini buna göre yapan  ülkeler ,gelişen teknolojiyi  öncelikle deniz yollarının hizmetine sunarak ticaret yollarını kolay aşmış ve zenginleşmişlerdir.

Ülkemizin Ekonomik gelişmesine paralel  ,sahip olma öğrenme, kullanma amaçları ihtiyaç ve olmazsa olmaz  kültürüne sahip olabilme süreci ,geçte olsa artmasına rağmen değişen talep profili devlet politikası ve çoğalan marina ve bağlama alanlarının artması ile denize ilginin çoğalacağı sinyallerini vermektedir. Kıyı kentlerimiz dışında denize ilgi ve kuşaklar arası denizciliğin aktarımı kısıtlı olmasına rağmen, 17/18 yüzyıl denizciliği içinde Akdeniz çanağında gerek ticaret gerekse askeri açıdan önemli deniz faaliyetlerin de bulunarak  kendi denizci dilini oluşturan Osmanlı deniz gücü ,Bugün ün Türk Denizci kimliğinin temeli ve kültürüdür.Amatör denizci yetiştirme,’’yaşama denizci gözüyle bakmaktan geçer’’,denizin nimetleri her seviyede toplumlara geri döner,bu anlamda amatör denizciden başlayan yaşam anlayışı toplum genelinde yerini bulduğunda ,gerek deniz adamı  iş  İstihdamı,gerekse tüm deniz araç ve yan ürünleri imal ve ticareti ile,toplu taşıma yoğunluğu denizin bize sunduğu geniş iş yelpazesinin belli temel artılarıdır. Ülkemizin  3000 mil e varan deniz kıyı şeridi ve sahip olduğu deniz özellikleri çerçevesinde Nasıl bir tekne sahibi olmalıyım, sorusu bizi oldukça zorlayan,Ekonomimiz,bilgimiz,denizden beklentilerimiz doğrultusunda şekillenmektedir.

Ülkemizin seri üretim yat yapabilme isteği ve hedefi, çeşitli nedenler göz önüne alındığında istenilen düzeye maalesef ulaşamamakta dır.kurulan ve kapanan seri yat üretme hedefindeki firmaların temel sorunlarının başında devlet teşvik yetersizlikleri ve ithalat kolaylıklarını sağlanamaması ile, uluslar arası ticari kullanım kolaylıkları sağlayan yabancı şirket kurma  imkanı, sahiplenme belge kolaylıklarının tercih edilmesi  ithal tekne alımını kolaylaştırmakta,üretilen yerli üretim tekne deniz makine ihtiyacı  için ithalat gümrük tarife yüksek bedel ödeme zorlukları da ithalata yönelimi arttırmaktadır..Bunun yanı sıra  seri üretim dışı özel imalat yapılan tekne  portföyümüz ise son yıllarda Global  dünya ekonomisi sarsıntılarından nasibini alarak eski hızında değildir.

Ülkelerin coğrafi , bölgesel deniz koşullarına uygun olarak yıllar içinde üreterek isim  koydukları  tekne model ve tipleri, bizim içinde Bir Karadeniz takası,Gulet,Tirhandil  gibi Ege yapılarına yada Marmara denizi Çektirileri ile günümüze taşınmıştır. Rüzgar gücünün ,makine gücüne yenik düşmesi  maalesef bu konsep teknelerin deformasyonunu da beraberinde getirmiş, 30 mt üstü saç guletlerin bir anlamda  Motor sail yelkenlilerin  yada,Balık restoranı olan Karadeniz takalarının imaline yol açmıştır.

Adını  yengeç avı teknesi olan Lobster  model teknenin günümüzde transfer ve kanal kullanım  teknesi olarak revaçta kullanıldığını görmekteyiz,Boğaz sularında Yalı önleri transfer ve gezi maksatlı dinamik,dümen kullanım rahatlığı getiren balta baş, hattı koruyan bu model tekneler son dönemlerde tercih edilen  bir konseptir. Bunun yanı sıra açık deniz balık avcılığında kullanılan bizde Gırgır adı  verilen  balıkçı tekneleri, Trowler  adı ile  rahat kullanım,yüksek deniz şartlarında deplasman avantajı, yaşam ve oturum rahatlığı ile konfor sunan bir sunum olarak karşımıza çıkmakta ve her iki model tekne imalatı  ülkemizde seri üretim  yapma yolunda uğraş veren firmaların tercihi olarak görülmektedir.
                                                                                          


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder