2 Şubat 2015 Pazartesi

Denizci Kimliği


Kelimenin tam anlamıyla (Hayalperest,Özgür,Araştırmacı,Yaratıcı,Sanatçı,Korkusuz,Özgürlükçü,Doğa sever,Dil bilimci,Hümanist,Tutucu,Tanrı bilir………..) tanımlarının üstünde, sadece davranış biçiminin bireysel yansıması yanı sıra etkileyici,kitlesel başarı getiren bir kimlik olarak ,tüm toplumları derinden etkileyen ve yön veren bir iş kolu olmuştur.

Kuzey denizi insanlarının ana karaya ulaşma amacının temelinde yatan, Yaşam ve besin zenginliklerini ele geçirme dürtüsü denizci ulusların temel düşüncesini oluştururken, geçen süre iç denizlere kıyısı olan ulusların ticaret ile ürünlerini değişim yapabilecek leri ,diğer ürün ve mallara tahvil edebilme ve zaman içinde bunları koruma,saklama,geliştirme adına yaptıkları tüm kurallar deniz yolunu kullanma amaçlarına başka boyutlar katmıştır. Bu kimlik temelde aile ile var olan Amatör öğretinin zaman içinde işe dönüşmesi ile gelişir.Amatör öğretiyi bütünsel olarak benimseyen toplumlar Denizci Kimlikli yetiştirmeyi içgüdüsel olarak kabullenirler.Bu kabullenme ister istemez aile dışında devam eden, sıralı bilimsel toplu eğitim süreçlerinde de kendini göstererek,Denizci toplum,Denizci ülke,Denize kural koyan ülke yaratma adına lokomotif bir görev yüklenir.

Denizci Hayal kurar.Nezaman doğanın gücünü hisseder ve yaşar o an tüm denizci öğretilerine,daha sonra da Tanrıya sığınır. ’’Deniz varılası bir liman,Liman ise, hayali kurulan bir denizdir.’’
Anne Plesantasının içinde yaşama bağlanan insan bu sıvının içinde bir balık gibi ,ciğer solunumu yapmadan gelişir. Doğduğunda Sudan gelmiş,suyu unutmuştur.Suyla buluştuğunda çoğu kez ağlar,üşür,korkar.İşte suyla erken tanışan veya tanıştırılabilen bireyler denizci olma kimliğine yakın olma şansını yakalayanlardır.

Denizci, ufkun ötesini görebilendir”

İstanbul Kartal / Dragos bölgesinde yelkensporunu geniş kitlelere sevdirmek amacıyla 1998 yılında MDYİK kulübünü kurarakfaaliyete başlayan Mehmet Tunçay, daha sonra İstanbul Bölgesi’nde yelkeneğitimlerini ileri seviyede uygulayan kurumsal yapı olmaması sebebiyle MarinaDragos Ltd.Şti.’ni kurdu. Amatör yapısını ticari alanda da sürdürme kararı alanTunçay, geçen sürede MD Group adını alan şirketi ile eğitim faaliyetlerinicharter, yacht club ve brokerage alanlarında genişletti. Kendi yönetiminde, uzman bir kadro ile sailingscholl, yat/kaptanlık eğitimleri veren Kaptan Tunçay,eğitimsonunda ISPA uluslararası sertifika programını uygulayarak, Bodrum’da kurduğuokul ile de ticari yat ve gemici / yağcı kursları verip amatör denizci sınavmerkezinde sertifikalı ADB eğitimleri verdi.Charter / bareboat, tekne transferi ve 2. el teknesatış hizmetleri ile faaliyetlerini sürdüren GoatDenzicilik, 2009 yılında yat inşası konusunda lobster seri tekne imalatıyaparak 2010 Şubat ve Ekim aylarında CNR Fuarları’na katılmış, ürettiği L-One33 marka teknesiyle beğeni toplamıştı. Faaliyet alanını genişleterek, İstanbulve Güney Ege Bölgesi’nde geniş filosuyla hizmet veren firma, İstanbul Boat Show2013 Fuarı’na da yer alarak Goat Moonlight 30 Cabrio ile Moonlight 35 Cabriomodellerini sergiledi.

 “Tam bir denizci ( Teknesi):Üretmiş olduğumuz 35 fit Cabrio modeltekneler, yaklaşık 22 knot ile 35 knot arasında sürat yapıyorlar. Başları,balta baş diyebileceğimiz bir yapıda olduğu için, dümeni bıraktığınız takdirdebile tekneler rotasından pek şaşmıyor. Bu bakımdan tam bir denizci tekneleri.Bunun yanı sıra teknemizde bazı yenilikler yaparak, teknenin kıç tarafındakikavis kısmına düz oturma grubu yerleştirdik. Böylece insanlar denizdençıktıktan sonra orada güneşlenebilirler. Teknede hard dop diyebileceğimiz biryapı oluşturduk. Bu hard dop’u branda ya da buna benzer bir yapıyla tamamenkapatabiliyoruz. Böylece tekne kapalı hale de gelebiliyor. Teknenin baştarafında bir master kabin var, müşteriler isterse tekneyi çift kabinli deyapabiliyoruz ki fuarda sergilediğimiz tekne çift kabinli oldu. Küçük kabineranza yerleştirdik, iki kişi aynı yerde kalabiliyor. Baş taraftaki master kabindezaten iki kişi kalıyor. Hepsinin kendi içinde banyo ve tuvaleti mevcut.Teknede; buzdolabı, ocak,  sıcak suboyları, 500 litreye yakın yakıt ve su tankı, 100 litre civarında pis su tankı,kıç tarafta su altı aydınlatmaları, kıçta duş kabini, yüzme platformu, krommerdiveni ve telsiz bulunuyor.Teknenin sintinesine yağmurla veya su baskınıylaherhangi bir şekilde su dolması mümkün değil. Bu gibi sorunları önlemek için 2tane pompa ve bölme geçiş  ayrıcı setleri mevcut. Bunlar akıllıpompa diye tabir ediliyor ve bunları devrede tuttuğunuz sürece teknenin batmasısöz konusu Teknelerin imalatları 2,5 ay ile 3,5 ay arasında sürüyor. Her renktekne üretebiliyoruz; bunun için de ekstra bir ücret talep etmiyoruz.  Kullanmış olduğumuz ledler, kapı kulpları,ocak sistemleri ve buzdolapları İtalyan malzemeler. Televizyon ve müzik setihazırlıklarımız, kolonlarımız mevcut. Arzu edildiği takdirde tekneyi bunlarladonatıyoruz. Moonlight 30 model tekne de Moonlight 35 ile aynı özellikleresahip bir ürün. Aynı zamanda onu da bu büyüklükteki teknelerden daha makul fiyatamüşterilere sunuyoruz.

Denizcilik sektörünün en büyük problemi:Bizimen büyük sıkıntılarımızın başında, ikinci el ithal teknelerin KDV ve ÖTVödemeden Türkiye’ye girmesi. Bu tekneler, yılda 200 liralık ücretle 5 yılboyunca burada kullanılabiliyor. Bunun yanı sıra Türkiye’de üretim yapan, yüzde18+8 KDV ile müşterisine hizmet sunmaya, seri üretim yapmaya çalışan firmalarişçi maaşları, kiralar, kullanılan malzemelerin ithalat güçlükleri gibi malinedenlerle çok zorlanıyorlar. Dolayısıyla devletten beklediğimiz en önemlihusus, ithal ikinci el teknelerin Türkiye’ye giriş şartlarının ağırlaştırılmasıve bizim gibi imalat yapan firmalara konulan vergilerde bazı vergi muafiyetleriolması.  Yeni kurulan ve hedeflerinibelirlemiş KOBİ yardımlı firmalarda belirli süreli vergi desteğinin devlettarafından verilmesi gibi bazı isteklerimiz var.

Bizim için eğitim çok önemli. Aynı zamanda denizciliksektöründen sağlanacak istihdamın çok büyük olacağı inancındayım. Geçmişte Bodrum’daticari yat kaptanı, gemici yetiştiren bir okulun eski ortağı olarak, okulumuzunyılda 100, 150 tane ticari yat kaptanını denize kazandırdığımızısöyleyebilirim. Bu doğrultuda Milli Eğitim Bakanlığı’na bir çağrıda bulunmakistiyorum. Kısa zamanda büyük bir istihdam yaratacak denizcilik sektörünün ihmaledilmemesi ve ders müfredatında denizcilik eğitiminin konulması gerektiğinidüşünüyorum. Bunun yaratacağı istihdam 3  Gençten1 tanesini denize döndürecektir.Tekne üreticileri, tekne kullanıcıları ve sektör içerisinde mal ithal eden,üretim yapan herkes, bunu destekleyerek istihdamın büyük bir bölümünüoluşturacaktır. Geçmişte Osmanlı’nın Akdeniz’de İki Yüz Yıl hüküm sürüp bütün ticaretikontrol ettiği Dönem  denizciliği, bizebugün  de ışık tutmalıdır. Denize verilenönemin Petrol taşıma,Su savaşları gibi 22 yüzyıl ticaret gerçeğine hakim olmanın denizlerden  geçeceğini göstermektedir.

DENİZCİ UFKUN ÖTESİNİ GÖREBİLENDİR. Gelecek denizlerdedir.
                                                                                                                            F.MehmetTUNÇAY
                                                                                                                              Goat Denizcilik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder